Türkiye-Rusya-İran'dan Suriye konulu ortak açıklama

Türkiye-Rusya-İrandan Suriye konulu ortak açıklama

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katıldığı "Suriye" konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi Ankara'da yapıldı.

Suriye konulu liderler zirvesinde, Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması için "terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair" her türlü girişimi reddettiği vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Ankara'da gerçekleştirdiği Suriye konulu zirvenin ardından ortak bir açıklama yayımlandı.

Açıklamada, üç liderin 22 Kasım 2017'de Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen ilk zirveden sonra Suriye'de meydana gelen gelişmeleri değerlendirdiği belirtildi.

Liderlerin ayrıca, üç ülkenin girişimiyle ocak 2017'de Kazakistan'ın başkenti Astana'da başlatılan sürecin Suriye'deki krizin çözümüne olumlu katkılarından memnuniyet duyduğu kaydedildi.

Ortak açıklamada, "Suriye genelinde şiddetin azaltılmasına yardımcı olmak ve Suriye ihtilafına kalıcı siyasi çözüm bulunması için Cenevre sürecine ivme kazandırmak suretiyle Suriye’de barış ve istikrara katkı sağlamak bakımından tek etkili uluslararası girişimin Astana formatı olduğunun altını çizdiği" ifade edildi.

Ankara zirvesinde liderlerin, çatışan taraflar arasında kalıcı ateşkes sağlanması ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla öngörülen siyasi süreçte ilerleme kaydedilmesi amacıyla yürüttükleri aktif işbirliğinin sürdürmekteki kararlılıklarını teyit ettikleri vurgulandı.

Üç liderin açıklamasında, Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne ve belli bir fraksiyon temelinde olmayan yapısına kuvvetle bağlı olunduğu da yinelendi.

TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU

Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"(Liderler) Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, atılacak adımların hiçbirinin ilgili BM kararları ve Suriye toplumunun tüm kesimlerinin temsilcilerinin iradesi tarafından tasdik edilen bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini vurgulamışlardır. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir."

SURİYELİLER'E ANAYASA YAZMA SÜRECİNDE DESTEK

Soçi’de 30 Ocak'ta yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin siyasi sürecin önünü açan önemli bir kilometre taşı olduğuna değinilen açıklamada, kongrede kararlaştırılan anayasa komitesi kurma sürecinin en kısa zamanda BM'nin yardımıyla başlamasına destek verileceğine yönelik taahhüt vurgulandı.

Açıklamada, Suriyelilere ülkelerinin birliğini yeniden tesis etmelerinde destek verileceğinin altı çizilerek, "(Liderler) Suriye halkının desteğini alacak bir anayasayla sonuçlanmak üzere, Suriye halkının özgür iradesi temelinde Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde yürütülecek kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir süreç ve katılmaya ehil tüm Suriyelilerin BM'nin uygun şekilde gözetimi altında oy kullanacağı serbest ve adil seçimler vasıtasıyla ihtilafa siyasi çözüm bulmalarında yardımcı olma gerekliliğini yinelemişlerdir" denildi.

TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE

Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin zirvede imza attığı ortak açıklamada, terör örgütleri DAEŞ, Nusra Cephesi ve El Kaide veya DAEŞ’le bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların ortadan kaldırılması için birlikte çalışmaya devam edileceğine dikkat çekildi.

Açıklamada, "(Liderler) Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terör örgütlerinin ateşkes rejimine katılmış ve katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir" ifadesine yer verildi.

SİVİLLERİN KORUNMASI, İNSANİ ERİŞİM SAĞLANMASI İÇİN KARARLILIK

Suriye'de ablukadaki bölgelerin de ele alındığı zirvenin ortak açıklamasında, "(Liderler) Doğu Guta, Yermük, Fua ve Kefraya, İdlib ili, Hama ilinin kuzeyi, Rukban ve Rakka dahil olmak üzere tüm Suriye’deki vahim insani duruma tepki olarak alınan 2401 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararını memnuniyetle karşılamışlar, çatışan taraflara, ateşkes ihlallerinden kaçınma da dahil olmak üzere, söz konusu kararın hükümlerine uymaları konusunda güçlü çağrıda bulunmuşlardır" denildi.

Gerginliği azaltma bölgelerinde sivillerin korunması ve bu bölgelere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma çabalarına hız verme konusuna da değinildiği ifade edilen açıklamada, gerginliği azaltma bölgelerinin geçici nitelikte olduğu bir kez daha vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadeler kaydedildi:

"(Liderler) İlave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye’ye yapılan yardımı artırmaları için başta BM ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma güçlü çağrıda bulunmuşlardır."

Ortak açıklamada, Astana'daki son toplantıda ilk kez bir araya gelen alıkonulanların ya da kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti çalışma grubunun faaliyetlerinin memnuniyetle karşılandığı da belirtildi.

3 liderin ortak beyanında, Ruhani’nin daveti üzerine bir sonraki toplantıların İran'da yapılacağı da paylaşıldı.

Yorumlar

Bu etkinlik için henüz yorum yapılmamıştır. Yukarıdaki bölümü kullanarak ilk yorum yapan siz olabilirsiniz.

Son Haberler